Üyesi olduğum Tütün Severler Cemiyeti'nin her hafta düzenlediği 'olağan tütün bakım günleri'ne aralıksız katılırım. Cemiyet mensupları o gün tütünlerini getirir, havalandırır, dinlendirir, gezdirir, sohbete dahil eder, sevindirir sonra da gitme vakti geldiğinde hazırlar ve götürür.
28 Şubat 2011 Pazartesi
tütün severler cemiyeti
bir akıllı sorusu: biz salak mıyız?
Üç dört yıl oldu. İsmet Özel konferans için Maraş'a gelmişti. Konferansı organize eden İşler Kitabevi konferans sonrasına bir de kitap imzalama programı eklemiş. İsmet Özel'i konferansta dinledim. Yetmedi oradan da kitabevinin yolunu tuttum. Derdim ne bilmiyorum. Çünkü pek kitap imzalatma heveslisi biri değilim. Adam konuşacağını konuşmuş, Ben dinleyeceğimi dinlemişim. Daha. Neyse işte. İsmet Özel bir taraftan kitap imzalıyor, bir taraftan kola içiyor, bir taraftan konuşuyor. Ben de kitaplara bakar gibi yapıp İsmet Özel'i dinliyorum. İnsanlar soruyor, İsmet Özel cevaplıyor, insanlar soruyor, ben kitaplara bakıyorum. Derken ilahiyat fakültesinde okuduğunu söyleyen bir kız sözü aldı ve şimdi tam olarak hatırlayamadığım bir soru sordu. İsmet Özel 'bize yutturulan dolmalar olduğunu, işlerin iyiye gitmediğini' söyleyerek soruyu cevapladı. Ama kız ikna olmamış olacak ki İsmet Özel' i eleştirir bir tutumla 'siz hiçbir şeyden memnun olmuyorsunuz oysa dünyada, Türkiye’de bugün ne güzel şeyler oluyor' falan dedi. İsmet Özel kitap imzalamayı bıraktı. Kafasını kaldırdı. Tekrar, teker teker, tane tane, 'bize yutturulan dolmalar'dan bahsetti Ama kız yine ikna olmamıştı. Kız tekrar söze girdi, güzelliklerden falan bahsetti.
İsmet Özel şöyle dedi: Biz, hepimiz, salağız. Sen bir salaksın. Ben de bir salağım. Senle benim aramdaki tek fark sen kendini akıllı zanneden bir salaksın. Ben salak olduğunu bilen bir salağım. Bugün benim tüm kitaplarım, tüm düşüncelerim bu gerçeği ifade eder. Bunu anladığın anda sen de bir İsmet Özel olursun.
az gittim uz gittim
Uzlaşmak, tarafların anlaşamadığı ve anlaşamayacağı hususlar üzerinde anlaşıyormuş gibi davranmasıdır. Ayrıca uzlaşmak denk taraflar arasında asla olmaz. Daima bir taraf güçlü, bir taraf zayıftır. Zayıf olan gün gelir güçlü olandan daha güçlü olurum diye; güçlü olan zayıf olanın icabına daha müsait bir ortamda bakarım diye uzlaşma yoluna gider. Fakat eşeklik baki kalır.
27 Şubat 2011 Pazar
derman dert
“DERMAN SENİN OLSUN DERDİ BÖLÜŞEK”
26 Şubat 2011 Cumartesi
konuşma
-Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İy nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Ülkü Tamer/Konuşma/Soğuk Otların Altında
kurban

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)